04 Ekim 2017

Yeni Kelimeler

Diyorum ki, her hafta Felemenkçe dersimden sonra, öğrendiğim yeni kelimeleri buraya not edeyim. Ezberlememe yardımcı olur belki, hem bu dile meraklı olan, olmak zorunda olanlara da bi faydası olur belki... Türkçe ve İngilizce kelimeleri de ekleyebilirim denk geldikçe. Ha bi yerden sonra bakarım bi işime yaramıyor, keserim, devamı gelmez. Kısmet bu işler.

Bu haftaki konumuz iş, okul, boş vakit.

Önce meslek: beroep

Sonra, "Büyüyünce olmak istenenler":

jockey: jokey
oceanoloog: okyanus bilimcisi
striptekenaar: cartoonist yani çizgifilmci (tekenaar: teknik ressam)
dierenarts: veteriner (dieren: hayvanlar, arts: doktor -bu kelimeye alışmak epey zamanımı aldı-)
schilder: ressam (schilderij: resim)
archeoloog: malum, arkeolog
mode ontwerper: moda tasarımcısı (ontwerpen: tasarlamak)
reiziger: gezgin (reis: seyahat)

Ve acı gerçekler, yani "Büyüyünce olunanlar": 

onderzoeker: araştırmacı (onderzoek: araştırma, zoek: araştırmak -google araması için de kullanılır-)
administratief medewerker: idari çalışan, gibi bi şey sanırım
programmeur: yazılımcı
verkoper: satıcı
ingenieur: mühendis
architect: mimar
evenementen medewerker: organizasyoncu gibi bi şey sanırım.

Ve ordan burdan:

via via: bir başkası üzerinden/aracılığıyla (işe başvurmak vs)
soliciteren: başvurmak
de baan: iş
verdienen: kazanmak, maaş almak, hak etmek
verschillen: farklı olmak, to differ (verschillend: farklı)
veranderen: değiştirmek, to change
besteden aan: harcamak (boş zamanı misal)
privesituatie: özel durum, evli, bekar, çocuklu-suz
afgelopen: önceki, geçen (afgelopen zomer: geçen yaz -ne yaptığını biliyorum-)
onbijten: kahvaltı etmek (onbijt: kahvaltı)
aynı şekilde, lunchen, dineren: öğle yemeği, akşam yemeği yemek
griep: grip
de spijt: üzüntü (Het spijt me: Üzgünüm)
het gedrag: davranış, tavır
de opleiding: eğitim
hekel: beğenmeme, hoşlanmama hali, dislike (Ik heb een hekel aan donker bij Nederlands) (Bi şeyin sevmediğiniz bi yönünden bahsederken kullanılır.)
hoorcollege: ders, sınıf (hoor: duymak, mastar hali: horen. Ne alaka? Bunda mantık kuramadım.)
de kroeg: pub, bar
vereniging: spor klubü
toneel: sahne, tiyatro sahnesi
gek: deli (Ik ben gek op koffie: Kahve manyağıyım.)
bijbaantje: ek iş (bij: yan, baan: iş, baantje: işcik)
hoofdrol: başrol (hoofd:baş, kafa)
het college: ders
de collega: meslektaş
dichtgaan: kapatmak (dicht: kapalı, close--->İngilizce'deki close'la benzer şekilde, aynı anlamda "yakın" demek)