03 Nisan 2020

Karantina Çelıncı - 10

Onuncu günün şafağında yavaş yavaş başladık "ay ben dün yazmayı unutmuşum" demelere. Çelıncı başlatan kişi olduğum için ekstra suçluluk duyuyordum ama kendimi sakinleştirdim. Tamam, bi birlik beraberlik duygusu, dayanışma güzel ama yani kendini bu kadar suçlu hissetmeye de gerek yok canım! Rahatlamaya geliyoruz buraya. Her gün uzun uzun yazacak malzemen olmaz, halin olmaz, psikolojin bozuk olur, dünyaya yansıtasın gelmez... Bu durumlarda gelip telefondan bir cümle yazmak da bi seçenek, hiçbi şey yazmayıp ertesi gün toparlanınca iki günü birden yazmak da... Diy mi ama?

Bugün saat zoruyla da olsa erken kalktım, yani 8.30da. Yine tam olarak hatırlayamadığım mutsuz rüyalar etkisiyle mutsuz uyandım. Ama alışıyorum galiba, aman rüya işte be, deyip çıktım yataktan, hızlıca kendime gelip yogaya başladım. Son kez kilimin üstünde yaptım, umarım. Bugün gelecekmiş yoga matım, çok heycanlı...

Yoga sonrası nefes alıştırmaları videolarına şöyle bi göz attım. Benim burun deliklerim çok küçükmüş, ameliyat olsam da tekrar küçülebilirmiş beş yıl içinde falan, o yüzden bu burunla yaşamaya alışmaya karar verdim ama tabi hep yarım yamalak nefes alıyorum, kısa kısa. Hani yogada derin nefes al diyor, bekleyip bekleyip sonra ver diyor ya, ben o arada üçüncü nefesimi alıyor oluyorum. Herkeste oluyor mu bu bilmem? Belki egzersiz iyi gelir, yapayım bi ara. Eğitim şart zira.

Miyazaki'nin belgeselini paylaşmış 2cities1woman. Çok sevindim. Sanırım bugün iç huzurumu bu belgeselle sağlayacağım.

Monk izliyoruz bu arada, son 3 bölüm kaldı. Hüzünlüyüz. Mr. Monk'un bütün takıntılarını kabullenmiştik, derdi derdimiz olmuştu, ufak sevinçlerine sevinmiştik. Cimriliklerine/empati yoksunluğuna gıcık olmuştuk. Özellikle de senaryodaki saçmalıklara gıcık olmuştuk ama ona rağmen izlemiştik... Yapacak bi şey yok, bitecek bitmekte olan.

Şimdi, 12ye kadar aç biilaç beklemek zorundayım intermittent fasting sebebiyle. Bugün şekersiz, hurmalı muzlu kakaolu bi şey yapmak istiyorum, hani diyet ama lezzetli bi atıştırmalık olsun diye. Kek olur, kurabiye olur... Tarif bilen varsa paylaşırsa pek bi makbule geçer. Yoksa da Gogıllarda kaybolacağım demektir yine.

Aa unutmuştum, bi de akşam borrelımız var. Yani ufak parti gibi bi şey. Hollandaca kursunda her dönem sonunda oluyor normalde, bu kez Zoom üstünden olacak tabi, herkes evinden katılacak. Sesine güvenenler şarkı söyleyecek. Geçen ders en sevdiğimiz Hollandaca şarkıyı seçip bildirdik örtmenimize, onlardan birkaç tanesini söyleyecekler. Örtmenimizin sesi çok güzel, hatta spotify'da bi grubu var: Snowapple

Ben de şu şarkıyı seçtim, "Çok Güzel Bir Gün" karşınızda efem:



Sevgilerlen,
Kanatlı Kedi