10 Mart 2014

KİTAP: AÇLIK OYUNLARI 3 - ALAYCI KUŞ (suzanne collins)

Alaycı Kuş, distopik Açlık Oyunları serisinin 3. kitabı. serinin ilk ikisinin filmini izledim. üçüncünün çıkmasını bekleyecek kadar sabrım yoktu, ayrıca internet yorumlarında hep kitabın daha etkileyici olduğu yazıyordu, ben de kitabını okudum. daha fazla ayrıntıya girildiği için elbette kitap daha çok sarıp sarmalıyor. tabi önce filmleri izlediğim için, kitaptaki sahneleri ve kişileri filmdekilerle eşleştirmeye çalıştım hep. dolayısıyla, "hayalimdekiyle hiç uyuşmadı" demem imkansız.


ilk 2 filmden tam olarak distopya kokusu alamamıştım. olay örgüsünden "diktatör bir adam var, o adam yok olsa her şey düzelecek" gibi bir mesaj edinmiştim. fakat distopyada sistem eleştirisi olmalıydı bana göre. 3. kitapta bu sistem eleştirisi ilk iki filme göre epey göz önündeydi. günümüzde adı sık geçen siyasal sistemlerin isimlerini anmadan, genel olarak yönetme, yönetilme, halk, elit, işçi, iktidar, adalet gibi kavramlara, ideal yönetim biçimi hayallerine, ufaktan ufaktan dokundurmuş ve hiçbir siyasal sisteme yakın durmamış Collins.

cümlelerin altını çok fazla çizmedim, çizme gereği duymadım. olay örgüsünü takip etmeden, sonradan baktığımda bir şeyler anlayabileceğim cümleye rastlamak zordu. ancak ileride unutmak istemeyeceğim bi kitap olduğu için, kendimi zorlayarak, buraya not edebileceğim 3-5 cümle buldum:


58- Güzellik Seviye Sıfır'ın anlamının, yataktan kusursuz ama doğal görünerek çıkan bir insanın görüntüsü olduğunu sonradan öğrendim. Tırnaklarım kusursuzca biçimlendirilecek ancak cilalanmayacaktı. Saçlarım yumuşak ve parlak görünecekti ama şekil verilmeyecekti. Tenim pürüzsüz ve berrak görünecek, ancak boyanmayacaktı. Vücut tüyleri ağdayla alınacak, koyu renk halkalar giderilecek ancak dikkat çekici iyileştirmeler yapılmayacaktı.

227- Yemek salonunun her köşesinde, iyi bir yemeğin yaratabileceği gençleştirici etkiyi görebilirdiniz. İnsanları nasıl daha kibar, daha komik, daha iyimser kılabildiğini ve yaşamaya devam etmenin hata olmadığını hissettirdiğini. Her tür ilaçtan daha iyiydi.

335- Oysa Coin onu burada bırakmıştı, örnek oluşturmak için olsa gerekti. Olur da ileride kendisi de gözden düşecek olursa, başkanların -en nefret edilesi olanların bile- özel muamele göreceğinin anlaşılması için. Onun gücünün etkisini ne zaman kaybedeceğini kim bilebilirdi?

355- ...böyle şeylerin olabildiği bir dünyada yaşamak, kimsenin yararına değildi.