15 Nisan 2016

Lanet Olası İyi Film: Çoğunluk


Çoğunluk'u izledim, kendime gelemiyorum. Az buçuk düzgün olan psikolojimin içine etti. Hakkında okuduğum, piyasada bol bol bulunan yazılara benzemeye çalışan bi yazı daha yazmak lazım aslında, öyle derin bi didikleme gerektiriyor film ama fakat lakin hiç halim yok. Diyecek bi şey bırakmamışlar ki. Sessizlikle anlatmış her şeyi film. Diğer çoğu festival filmi gibi sıkıcı sessizlikle de değil. Ne olduğunu anlatmayan, "sonrasında kesin önemli bi şey olacak" dedirten ama hiçbi şey olmayan, sanat olsun diye aralara serpiştirilen sessizliklerden de değil. Ahh, içim şişti. 

Ataerkil düzen, erkeklik, adam olmak, iktidar, güçlü olan başkasını siksin düzeni....

(Spoiler: Sonunda silahı çekip babasını vuracağını düşündüm hep, kendimi buna hazırlamıştım. Hiçbi şey yapmaması, her şeyin aynen devam etmesi daha da yorucu, vurucu oldu. Ah be...)

Öyle bi içimi döküp rahatlayayım dedim ama olmuyor. 3 tane feel good movie izlesem anca toparlarım herhalde.

Bu plastik sandalyelerden, bu televizyonlardan, bu lezzetli ama muhabbetsiz sofralardan, bu suratsızlıktan, bu cahillikten, bu cahillikle gurur duymaktan, bu nefretten, nefret ederek, ezerek güçlenmekten, bunlara rağmen ışıl ışıl para kazanmaktan, vatana millete hizmetten, ailesine çoluğuna çocuğuna bakmaktan, gri manzaralardan, arabayla dolaşmalardan, inşaatlardan, iş konuşmaktan... hiç kurtulamayacak mıyız?

(Aha bu da spoiler: İnsan gibi konuşmaya geldiği halde dilenci muamelesi gören, dayak yiyen Erkan Canlar, yaşamayınız. )