13 Şubat 2018

7. Hafta ve Motifler

Stres olduğum bir şey hakkında yazacakmışım bu hafta. Bir şey deyince işler karışıyor. Hangisini yazsam? Derdim çokmuşcasına bissürü stresim var. Çoğu da kendi kendime ürettiğim şeyler. Mantıksız, dolayısıyla çözümü de olmayan, sadece rahat ve sabırlı olmamı gerktiren şeyler. Hadi birini seçeyim: İlk defa bir ortamın içine girmek, bir insanla ilk tanışma, kısacası "ilk" defa başıma gelen her şey. Misal komşumuz kahveye çağırır, 2 hafta önceden planlamışızdır, o olay gelip geçene kadar stres olurum. Sonra onlar bize gelecektir, en sonuncusu evin dışına adımını atana kadar stres olurum. Ama ikinci seferde bu kadar olmam. O yüzden yeni bi şey yapılacağı zaman çevremdekilere işkence ediyor olabilirim. (Niye yapıyoruz ki bunu, ne gerek var, ya şöyle olursa, ya böyle olursa...) Yeni yeni kabulleniyorum bu durumumu. Eskiden o an yaşadığım endişenin mantıksız olmadığını iddia eder, yanımdakiyle tartışır, daha da gerilirdim. Burda kendi kendime kalınca anladım ki ben de böyle bi insanım, kabul edince gelip geçici olduğunun farkına varıyor insan hiç olmazsa, hayatının meselesi haline getirmiyor ufacık şeyleri.

Bunun dışında Fermina'ya katılıyorum. Türkiye'de ve genel anlamda dünyada olup bitenlerden stres olmak... Şimdi bi de Hollanda var benim için. Aynı sebepten Twitter'ı kapatmıştım ben de. Evrensel'in haber bültenine üye olmuştum, sabah-akşam iki mail geliyor şimdi. Hızlıca bi göz atıyorum, çoğu zaman linke tıklayıp ayrıntıları okumuyorum bile. Günler sonra haberim oluyor büyük olaylardan. Hiç haberim olmuyor da olabilir, bunu bilemem tabi. Kendime bi film seti yarattım, orada yaşıyorum gibi geliyor bazen, bi haber duyduğumda... İç huzurum arttı bu sayede ama yapmacık bi huzurla yaşamak da hoş değil tabi. Ortasını bulabilmek gerek evet. Bu konuyu daha önce yazmıştım, tekrara düştüm yeterince, susayım.

Bu sıralar ödevler filan sebebiyle mi neden bilmem, çok hızlı geçiyor zaman. Yetişmiyor hiçbi şey. Geçen haftanın motiflerini dün tamamladım. Çok zor geldi yapması ama yapınca da hoşuma gidiyor. Gözlerimi ve kafamı yormasa ve 1 saat kadar bi vaktimi almasa keşke... Yarıda bıraksam mı diye düşündüm, sonra kendimi ikna ettim. Motifler değil aslında gün içinde vaktimi çalan, ne yapsam, hangisini önce yapsam diye saf saf düşünüp durmasam her şey yetişecek! Acil olanları önce yap (ödev gibi), sonra da ilk aklına geleni yap. Mükemmel planlamaya gerek yok, sadece aklındaki listeye tik atmak senin istediğin.

Evet, kendi kendime konuşmayı bırakıp, motifleri şuraya bırakıp gideyim. Önce ödevi bitireyim, sonra kim bilir n'aparım...


Üstteki altı tanesi şurdan: Mes Favoris 
Alttaki mor olan da şu: Criss-Cross Bunun ortasının artı şeklinde olması gerekiyordu, benimki daha çok yel değirmenine benzedi. Zaten aynısını yaparsam ne anlamı kalır di mi? Esere kendimden bi şeyler katamadıktan sonra... Hiç...

Saygılarımlan, 
Kanatlı Kedi