1. arkadaşlarımla planladığımız 10günlük bir Avrupa gezisi için avusturya'dan turistik vize istedim. hesabımda yeterince para olmasına, kalacak yerlerim, gidiş dönüş ve interrail biletlerim belli olmasına, tüm belgelerim eksiksiz olmasına rağmen başlangıçta kabul etmediler. maaş bordrosu yani düzenli gelirim olduğunu gösterir bir belge gerekiyordu. öğrenciyim ve düzenli bir işte çalışmıyorum şu anda. o halde, ailemden birinin tüm tatil masraflarımı karşıladığına dair noter onaylı bir belge ve o kişinin mal varlığını, maaş durumunu gösterir belgeler gerekiyordu.
şimdi... bir ülkenin kabul edeceği kişinin ülkesine göçmek istememesini anlayabiliyorum. çirkin bi düzen ama çok da itiraz edemediğim bir sistem. ama bu, tüm dünya vatandaşları için geçerli değil. benim sevmediğim çifte standart bu.
avrupanın en fakiri bizden daha güvenilir, daha karizmatik bu dünya düzeninde. olay hala sadece para değil. kapitalist dünyadayız evet, ama hala tek hükümdar para değil. hala ırk, hala ten rengi, hala doğduğun toprak belirliyor değerini.
ayrıca, hep türk halkının oturma, yani gezmeme alışkanlığına kızardım. pasaport yüzlerce lira, vize işkence, yurtdışı çıkış harcı gibi saçmalıklar var.... ayda 2000tl kazanan 2 çocuklu bi aile, yurtdışına çıkmanın hayalini nasıl/neden kursun ki?
tekrar, seyahat özgürlüğü diyorum! bunca özgürlüksüzlük varken, seyahate pek sıra gelmiyor ama söylenmezse normalleşir iyice..
----------------------
diğeri, bi sonraki yazıda olsun, çok uzun olacak yoksa.