Bugün Hollandaca okuma grubunda Romeo ile Juliet'i bitirdik. Aaa ne kadar da üzücü bi hikaye, filmini izleyen var mı, filan derken "bi gün oturup film mi izlesek?"e geldi konu. Ne tip filmleri seversiniz dendi tabi. Herkes bi şeyler önerirken ben de "bi Hollanda filmi izleyebiliriz mesela?" dedim. Gelen cevaplardan biri içimi kubarttı, tüylerim diken diken oldu, cevaplar ağzıma kadar çıktı da geri iteledim. Cümle şu: "Hollanda'nın güzel filmi yok ki..."
Böyle geniş cümleleri rahaaat rahat kurabiliyor bazı insanlar. Birincisi, güzel film nedir? Kriterlerini kim belirliyor? Sana göre güzel olmayana güzel değil deyip geçme hakkını nerden buluyorsun? İkincisi ve daha önemlisi, bütün Hollanda filmlerini izledin mi? Hadi daha basitini sorayım, kaç tanesini izledin?
İnsanlar nasıl doldurabiliyorlar kendilerini bunca özgüvenle, anlayamıyorum. Nasıl bi ailede yetişiyorlar, nasıl bi karakterleri oluyor doğuştan, hayatın ne çeşit bi sillesini yiyorlar ki bu hale geliyorlar? Düşünüyorum, hangi ülke hakkında bu cümleyi kurabilirim, diye, bulamıyorum. Belki şaka yaparım, atıyorum adını zar zor duyduğum bi ülkenin bi filmini görsem, "onlar da mı film çekiyomuş ya!" derim ama bi taraftan da cahilliğim sebebiyle kendimle dalga geçerim, hatta yaptığım şakadan dolayı özür dilerim, yanımda oralı biri varsa... Ben bu derece özgüvenden yoksunken insanların bu derece rahat olması çok garip geliyor. Küçük Prens gibi şaşıra şaşıra geziyorum ortalıkta.
Bu ablayla ilgili bi de önyargım var. Daha önce bi metinde özgüven kelimesi geçince bunun üzerine konuşmuştuk. Bu abla direk atlayıp "valla ben çok özgüvenliyimdir, bi şeyi yapmak istiyorsam yaparım. Benim oğlum da sürekli onu yapamam, bunu yapamam diyor, anlayamıyorum, sinirleniyorum." dedi. Kadının şımarık büyütüldüğünü filan düşünmüyorum. Hatta belki de bu kadar özgüven dolana kadar çok acı çekti, kendini inşa etti filan. Ama sonuçta rahatça "Hollanda'nın güzel filmi yok" deyip kestirip atabiliyor ya işte o noktada itirazım başlıyor.
"Bu kadar keskin fikirli olmayınız. Dünya sizin gördüklerinizden ibaret değil, bilmediğinizi bile bilmediğiniz çok şey var." diyesim geliyor, sonra iletişim kurmaya üşendiğimi fark edip kendi cahil ve kendinden memnun hayatıma dönüyorum.
Gelip buraya içimi döküyorum.
İnsanlar albayım insanlar... bazen çok rahat konuşuyorlar.
Böyle geniş cümleleri rahaaat rahat kurabiliyor bazı insanlar. Birincisi, güzel film nedir? Kriterlerini kim belirliyor? Sana göre güzel olmayana güzel değil deyip geçme hakkını nerden buluyorsun? İkincisi ve daha önemlisi, bütün Hollanda filmlerini izledin mi? Hadi daha basitini sorayım, kaç tanesini izledin?
İnsanlar nasıl doldurabiliyorlar kendilerini bunca özgüvenle, anlayamıyorum. Nasıl bi ailede yetişiyorlar, nasıl bi karakterleri oluyor doğuştan, hayatın ne çeşit bi sillesini yiyorlar ki bu hale geliyorlar? Düşünüyorum, hangi ülke hakkında bu cümleyi kurabilirim, diye, bulamıyorum. Belki şaka yaparım, atıyorum adını zar zor duyduğum bi ülkenin bi filmini görsem, "onlar da mı film çekiyomuş ya!" derim ama bi taraftan da cahilliğim sebebiyle kendimle dalga geçerim, hatta yaptığım şakadan dolayı özür dilerim, yanımda oralı biri varsa... Ben bu derece özgüvenden yoksunken insanların bu derece rahat olması çok garip geliyor. Küçük Prens gibi şaşıra şaşıra geziyorum ortalıkta.
Bu ablayla ilgili bi de önyargım var. Daha önce bi metinde özgüven kelimesi geçince bunun üzerine konuşmuştuk. Bu abla direk atlayıp "valla ben çok özgüvenliyimdir, bi şeyi yapmak istiyorsam yaparım. Benim oğlum da sürekli onu yapamam, bunu yapamam diyor, anlayamıyorum, sinirleniyorum." dedi. Kadının şımarık büyütüldüğünü filan düşünmüyorum. Hatta belki de bu kadar özgüven dolana kadar çok acı çekti, kendini inşa etti filan. Ama sonuçta rahatça "Hollanda'nın güzel filmi yok" deyip kestirip atabiliyor ya işte o noktada itirazım başlıyor.
"Bu kadar keskin fikirli olmayınız. Dünya sizin gördüklerinizden ibaret değil, bilmediğinizi bile bilmediğiniz çok şey var." diyesim geliyor, sonra iletişim kurmaya üşendiğimi fark edip kendi cahil ve kendinden memnun hayatıma dönüyorum.
Gelip buraya içimi döküyorum.
İnsanlar albayım insanlar... bazen çok rahat konuşuyorlar.