gözyaşının düşmesi sorunsalı üzerine bir film. gözyaşı ya hiç yaratılmayacak ya da o lanet olası göz pınarlarından birinden süzülecek, kaçış yok. ha sonra silersin, göz kızarıklığı zamanla geçer, makyajını tazelersin, hiç bi şey olmamış gibi görünür, o ayrı. ama asıl mesele o lanet olası gözyaşının varoluşudur.
filmin adı: kollektivet. adından anlaşılacağı üzre kolleftiflik barındırıyor. başarısız bir kollektif dünya daha mı görmek istiyorsunuz? hoşgeldiniz. şu çağda başarılı bi kolektivite göstermek çocuksu bi ütopya sayılacağı için olsa gerek, hiç yazmıyor yeni kitaplarımızda. imkansız. insan insanla birlikte barış içinde yaşayabilir mi? olmaz, duyguları var! ah bu duygular, bi kutuya koyup kilit altında tutsak, hatta toptan yakıp külünü denizlere savursak..? o da olmaz, hiç bir şey vardan yok olmaz, yok etmek allaha mahsus.
daha uzun anlatamayacağım, film güzel, derin ama kaybolmaya açık derinlerden de değil, o yüzden tam benlik. sanmayın ki solcu, sanmayın ki tarihsel, sanmayın ki sonsuza giden sessizliklerle dolu. danimarka romantik komedisi bile diyebiliriz. hollywood romantik komedisinden bi tutam fazla politika ve gerçekçilik içeriyor sadece. gerçi romantik komediyi ne diye tanımladığınıza da bağlı. ne romantik komediler gördüm, içinde komedi az, ne dramalar gördüm, içinde fikir yok. bunda hepsinden biraz var. dozunda mı? bilmem. (doz neydi?) bi danimarka filmi, ne kadar hollywood'a benzeyebilir ki?
spoiler: fakat o haber spikerinin gözyaşıyla verdiği savaş... sevdim, hayran kaldım, o civarda bi şey.