28 Temmuz 2013

laf atma alışkanlığı ve bir temizlikçinin günlüğü

bugün iki şey fark ettim:



1. sokakta hala kadına laf atan insanlar var ve ben buna şaşırdım.

burda ilginç olan ilk nokta benim buna şaşırmam. bu devirde hala böyle laf atılmasına şaşırdım. sanki insanlık 10 yıl içinde hep birlikte büyük bir gelişme gösterebilirmiş gibi.

neden bu beklentiye girmiştim? çünkü uzun zamandır karşılaşmıyordum bu tür bi laf atmayla. hani kaldırımda yürürken, yanından hızlıca geçer bi motosiklet ya da araba, kafasını uzatıp bi hızla bi şeyler bağrınır adam, anlamazsın da... seni rahatsız etmenin verdiği hazzı yaşar sadece kendisi, çeker gider. kızamazsın bile, çünkü yok olmuştur çoktan, karşına dikilip bi laf söylemeye cesareti yoktur, böyle saldırganca çıkartır acısını.

bugünkinin farkı şuydu. kalabalık bi yolda, kaldırımda yürürken, 3 tane liseye yeni başlamış ergen, sol tarafımdan üstüme üstüme yürüdü. dik dik bakmasalar  ve bir kişi olsa, beni görmemiş olmasına yorardım saf saf. ama daha dünkü bebeler bildiğin üstüme yürüdü, bi şeyler söyledi, anlamadım, sol kolumla iteklemesem fiziken de dokunacaklardı vücutlarıyla. ne yaptıklarının farkındalar mı, akıllarından ne geçti, beni yaşıtları mı sandılar... (ilk kez bu kadar küçük bebelerin saldırısına uğruyorum da, hep kendilerinden büyüklere laf atmaya çekindiklerini düşünürdüm, yanlış mıyım? küçük gösterdiğimi söylerler ama 16 yaşında da göstermiyorumdur herhalde! (25 yaşındayım))

ben o kadar sinirlendim ki, hızlıca yürüdüm gittim, arkama bakmadım. o kalabalıkta, çocukları uyaran kimse oldu mu acaba bu muhafazakar semtte?

kaynak
şimdi gerçekten bunların ne düşündüğünü anlamak isterdim. ne yazık ki aklıma ilk gelen şu: çocukların tüm hayatını ahlak baskısına maruz bırakırsanız, romantik film izlemeyi, masturbasyonu, öpüşmeyi, kız arkadaşını eve davet edip, aileyle tanıştırmayı ayıp görürseniz, çocuk kendi arkadaş çevresinde böyle sapıtır işte. yapamadıklarını yapar, gizlice sigra içer, kız arkadaşlarını taciz eder, gizli gizli porno izler, müstehcen şakalar yapmaktan haz duyar, ayıp fıkralara bayılır... hatta daha da büyüyünce, kendi yaşayamadıklarını, mesela sokakta elele gezmeyi, öpüşmeyi, sevdiği kişiyle birlikte yaşamayı, evlenmeden sevişmeyi gerçekleştiren kişileri orospu olarak görür, sokakta laf atmayı da, bi köşede tecavüz etmeyi de en doğal hakkı sayar. buna gerçekten inanmasa da kıskandığı için acısını o kadından çıkartır.

umarım bu önyargımda fazla atgözlüklüyümdür ve zamanla farklı sebepler bulurum. hatta o çocuklarla bi gün konuşabilirim umarım.




2. temizlikçi kadınlar her gün başka bir eve gidebiliyor, o evlerde yaşayanların tüm özel hayatlarına şahit oluyorlae. acaba anılarını yazan bi temizlikçi var mıdır? insanların evleri hakkında bir günlük gözlem... değerli bir bilgi olsa gerek. internette "bir temizlikçinin günlüğü" tarzı aramalar yaptım, belki bi blog bulurum diye, bulamadım. bir temizlikçinin blog yazma ihtimali türkiye için yüzde kaçtır? temizlikçiler genellikle ne tip insanlardan olur? bu soruları nasıl yanıtlarım bilmem. araştırılacak ne çok konu var!